16 Ağustos 2011 Salı

omurilik felçinde güzel bir adım

Doç. Dr. Ayhan Attar ve ekibinin Ankara Üniversitesi’nde 10 omurilik felçli üzerinde yürüttüğü kök hücre çalışmasının sonuçları bilim dünyasının en saygın dergilerinden Cytology’de yayımlanacak. Attar, kök hücre naklinde hiçbir yan etki belirlemediklerini söylüyor. 



Yaratılışın en önemli sırlarından kök hücre konusundaki bilimsel çalışmaların vardığı noktalar, daha katedilmesi gereken çok uzun bir yol bulunduğunu gösterse de, bu uğurdaki her adım umut katsayısını artırıyor. Doç. Dr. Ayhan Attar ve ekibinin, Ankara Üniversitesi’nde omurilik felçliler üzerinde yürüttüğü klinik program tamamlandı. Araştırmanın sonuçları üst düzeyde saygınlığa sahip Cytology adlı uluslararası bilim dergisinde yayımlanacak. Dünyayla paralel çalıştıklarını söyleyen Doç. Attar, Sağlık Bakanlığı’ndan izin alır almaz Faz 2 aşamasına geçeceklerini belirtiyor. Kök hücre, kamuoyuna lanse edildiği gibi basit değil; son derece kompleks. Attar; “Kök hücre, bu hücrelerin genel adı. Altında alt başlıkta farklı hücreler var ve bu alt grup hücrelerden hangisinin yan etki riskinin minimum, iyileştirme şansının en fazla olduğunu henüz bilmiyoruz.” diyor.

-Faz 1 çalışmasına seçtiğiniz 10 omurilik felçlinin ortak özellikleri nelerdi?

Bu çalışmaya seçilen hastaların hepsinin ortak özelliği yaralanma sonucu omuriliklerinin ileri derecede hasarlı olması ve kendi kendilerine iyileşme şansları en az hasta grubu dediğimiz ASIA A grubunda olmalarıdır. Bu hastalarda bile yüzde 4 oranında kendi kendine omuriliğin iyileşme şansı vardır. Çalışmada amaç bu oranda bir değişiklik olup olmadığını not almaktır. Çalışmanın asıl amacı kullanılan hücrelerin yan etki oluşturup oluşturmadığını görmektir. Tabii ki bu arada hastalarda ameliyat sonrası oluşabilecek düzelmeler işlemin lehinde artı puan olarak değerlendirilmektedir.

-Çalışmadan umduklarınız gerçekleşti mi?

Bu çalışmada amaç özellikle yan etki araştırması idi. Şu ana kadar kaydedilmiş hiçbir yan etki gözlemlemedik. İyileşmeler olması herkesin ortak dileği. Fakat bilinmesi gereken bir şey daha var ki kök hücre sadece bu hücrelerin genel adı. Altında alt başlıkta farklı hücreler var ve bu alt grup hücrelerden hangisinin yan etki riskinin minimum, iyileştirme şansının en fazla olduğunu henüz bilmiyoruz.

-Dünyada sizinle birlikte omurilik felcinde kaç araştırma yürütüldü? Sonuçlarını biliyor musunuz? Çalışmanızı herhangi bir bilimsel kongrede anlattınız mı?

Bu çalışma ile ilgili ön bilgileri Ulusal Mezenkimal Kök Hücre Kongresi’nde ve Boston’da yapılan Dünya Beyin Cerrahisi Kongresi’nde sunmuştuk. Çalışmamızın yayımlanacağı Cytology Dergisi saygınlığı çok yüksek bir dergi. Yayın sonrası hasta sayılarının da artmasıyla uluslararası ve ulusal bilimsel toplantılarda konu ile ilgili konuşmalar ve sunumlar yapacağız.

-Faz 2 çalışmasında neleri araştıracaksınız?

Ekibimizle yeni bir çalışmanın içeriğini tartışıyoruz. Etik kurul ve Sağlık Bakanlığı izinleri sonrası tekrar sayı artırımı veya yeni bir proje yapabiliriz.

-Faz 3’te ne olacak?

Şu anda henüz Faz 1 çalışmaları devam ediyor. Kontrollü gruplarla karşılaştırmalı çalışmalar omurilik yaralanmasında tartışmalı bir durum. Bunu bilimsel kurullarda tartışmak gerekir.

-Omurilik felcinde kullanılan kök hücre vücudun neresinden elde ediliyor? Hücreleri nerede işliyorsunuz? Hastalardan ücret alınmıyor ve üstelik riske karşı sigortalanıyorlar. Sağlık Bakanlığı’nın klinik araştırmalarda ince eleyip sık dokumasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kök hücreleri hastaların kendi kemik iliklerinden elde ediyoruz. Şu anda yürüttüğümüz çalışmalarda hücreleri laboratuvarda işlemedik. İşlendiğinde otogreft özelliklerini kaybedebiliyorlar. Yan etki riskinin artma ihtimali var. Ama potansiyel olarak bu hücreler daha aktif. Bunu değerlendiririp tartışıyoruz ekipçe. Sağlık Bakanlığı’nın tutumu için olumsuz düşünmüyorum. Bu konu suiistimale çok açık. Ülkemizde daha önce tüm felçlileri yürüttük, her derde deva diye işlemin pazarlandığını ve hastaların mağdur edildiğini biliyoruz. Umut tacirliğinin önlenmesi adına bilim dışı araştırmalara izin verilmemeli.
Başka hangi alanlarda kök hücre araştırmaları yürütülmekte?

Özellikle inme (felç), Parkinson, ALS, MS ve Alzheimer’da...

-Kök hücre çalışmalarına ilişkin yakında Türkiye’de bir kongre gerçekleşecek mi?

Ekim’de Samsun’da uluslararası bir kök hücre kongresi var. Burada yurt içi ve dışından araştırmacılar sunum yapacaklar.

Aksiyon

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder